Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bursa'daki partisinin il kongresinin ardından Bursa Valiliği'ni ziyaret etti. Vali Erol Ayyıldız ile görüşmesinin ardından Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde (AKKM) düzenlenen Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın 'Ekonomiye Değer Katanlar' Ödül Töreni'ne katıldı. Törende, Türkiye'nin yüksek teknolojili üretime geçişine katkı sağlayacak olan Bursa Teknoloji Sanayi Bölgesi (TEKNOSAB)'nde faaliyet göstermeye başlayan 15 firmanın resmi açılışını gerçekleştirdi.

TEKNOSAB ve Yüksek Teknoloji Yatırımları

Erdoğan, 25 milyar lira yatırım yapılan TEKNOSAB'ın, Türkiye'nin yüksek teknolojili üretimdeki simgelerinden biri olacağını vurguladı. Türkiye'nin yüksek teknoloji hedeflerine ulaşmasını hızlandıracak HIT-30 programından bahseden Erdoğan, 5 ay gibi kısa sürede elektrikli araç, güneş hücresi, pil hücresi, rüzgar türbini gibi stratejik alanlarda toplam büyüklüğü 7 milyar doları aşan yatırımların ülkeye kazandırıldığını belirtti. Yapay zeka teknolojilerinin önemine değinen Cumhurbaşkanı, bu alandaki gelişmelerin Türkiye için hayati önem taşıdığını ve hükümetin teknokentler, Teknofestler, Ar-Ge yatırımları ve teşvik paketleriyle Türkiye'yi bu yeni dünyaya hazırlamaya çalıştığını söyledi. Bursa'nın sanayi ve ticaret odalarının bu süreçte gösterdiği çabaları takdir etti ve geleceğin teknolojisine yapılan yatırımların ülke için hayati önem taşıdığını vurguladı. Bursa'nın, teknoloji alanında diğer illere örnek olacağına inandığını ifade etti.

Muhalefete Eleştiriler

Erdoğan, muhalefeti, yüksek bilinç düzeyine sahip hükümet, sanayi ve akademiye kıyasla vizyon, merak ve iştiyaktan yoksun olmakla eleştirdi. Muhalefetin ileri teknoloji hamlesi olarak sundukları projenin, Amerikalı bir ekonomistin uzaktan yaptığı bir konuşmadan ibaret olduğunu belirtti. Dış politikada da muhalefetin yetersizliğine değinen Erdoğan, Suriye krizini ve Rusya-Ukrayna Savaşı'nı örnek gösterdi. Muhalefetin Türkiye'nin jeopolitik gücünün ve artan etkisinin farkında olmadığını, her konuda atalet, umursamazlık ve tembellik gösterdiğini savundu. Bu durumun siyasi iktidar için avantajlı görünse de esasen sorunlu olduğunu ifade etti. Gazze krizi ve Amerika'daki başkanlık seçimleri sonrasındaki gelişmelere de değinen Erdoğan, muhalefetin Türkiye'ye yönelik olumlu gelişmeleri bile iç siyaset açısından değerlendirdiğini belirtti.

Ekonomi Politikaları ve Asgari Ücret

Erdoğan, hükümet olarak gelip geçici başarılarla avunmadıklarını ve adımlarını sağlam attıklarını vurguladı. Ekonomide büyümeyi sağlayacak politikalar uyguladıklarını, sabun köpüğü gibi gelip geçici başarılarla değil, sürekli daha büyük hedefler peşinde koştuklarını belirtti. 14-28 Mayıs seçimlerinden sonra 5 yıl kazandıklarını ve bunu en verimli şekilde değerlendirmek istediklerini söyledi. Yerel seçimlerde popülist vaat yarışına girmediklerini, ekonomi programlarına güvendiklerini ve 2024 yılında hedeflere önemli ölçüde ulaşıldığını belirtti. Uluslararası sermaye girişinin hızlandığını, rezervlerin güçlendiğini, kur oynaklığının azaldığını ve finansman koşullarının iyileştiğini ifade etti. Deprem bölgesinin yeniden inşası, sulama yatırımları ve sanayi altyapısına öncelik verdiklerini, 2025 yılı bütçesinde 1 trilyon 569 milyar lira kaynak ayırdıklarını açıkladı. Asgari ücretle ilgili eleştirilere yanıt veren Erdoğan, asgari ücretin reel artışının enflasyonun üzerinde olduğunu ve 2025 yılında 22 bin 104 lira olarak belirlendiğini hatırlattı. İşverenlerin çalışanlarına daha fazla ücret ödemesinin serbest olduğunu belirtti. Tekstil ve mobilya sektörlerine destek ödemesi müjdesi vererek, 2025 Ocak'ında KOSGEB eliyle İstihdamı Koruma Programı'nı başlatacaklarını ve bu sektörlerdeki KOBİ'lere çalışan başına aylık 2 bin 500 liraya kadar destek ödemesi yapılacağını açıkladı.